Grupların Sınıflandırılması

Grupların Sınıflandırılması çeşitli biçimlerde gerçekleştirilebilmektedir. Çok sık yapılan bir sınıflama örgütlerdeki biçimsel ve biçimsel olmayan grupların ayrımıdır.

Biçimsel gruplar, örneğin şirketlerdeki departmanlar, örgüt amaçlarının başarılması için yaratılırlar. Bazı işgörenlerin işten ayrılıp yerlerine yenilerinin alınmaları veya bazılarının yer değiştirmeleri ile grupların yapısı değişmez. Biçimsel gruplarda iş önemlidir. Yani üye seçiminde grubun söz hakkı yoktur.

Örgütlerde varolan insan ilişkilerinin tümü biçimsel grupla açıklanamaz. Bunun yanısıra biçimsel olmayan gönüllü grupların da geliştiği görülmektedir. Bu ilişkiler doğrudan doğruya görevi başarmakla igili olmayan, daha çok dostluk, dayanışma. özdeşlik duygusu ile kendine saygı gibi gereksinmeleri karşılar.
Örgütte biçimsel olmayan gruplar çeşitli yönlerde gelişebilir. Grup ve Örgüt Nedir? sorusuna daha önce cevap aramıştık.

Bazı biçimsel olmayan gruplar biçimsel çalışma grubu ile aynı olabildiği gibi bazıları da yatay ve çapraz klikler oluşturabilir.

Sözkonusu gruplar örgütlerde yukarı, aşağı ve yana olmak üzere bir kilit haberleşme işlevi görür. Eğer, biçimsel olmayan haberleşme ve uygulamalar örgütsel etkililiği sağlayacak nitelikteyse doğal karşılanabilirler. Ancak örgütün etkili işlemesini ve güvenliğini tehlikeye sokuyorlarsa bu grupların niçin düzeni bozucu uygulamalar geliştirdikleri araştırılmalıdır. Bazen biçimsel olmayan grupların ve ilişkilerin kurulması biçimsel düzenin uygunsuzluğuna ve biçimsel kurallara göre çalışmanın güçlüğüne bağlı olabilir.

Grupların Sınıflandırılması

Gruplar küçük ve büyük veya birincil ve ikincil olarak da sınıflandırılmaktadır.

Birincil gruplar göreceli olarak samimi, biçimsel olmayan duygusal, rol ilişkilerinden çok kişisel ilişkilerin egemen olduğu gruplardır.

İkincil gruplar ise daha ziyade kişisel olmayan, biçimsel, iş gördürücü nitelikte ve rol ilişkilerinin egemen olduğu gruplardır.

Normal olarak küçük birincil gruplar büyük ikincil grupların sınırları içinde gelişir. Bununla birlikte birincü gruplar değişik büyük grupların üyelerini biraraya getirerek de oluşur, örneğin toplantılar yapan bölüm sekreterleri gibi…

Ayrıca, grupların iç gruplar-dış gruplar-üyelik grupları- özenilen gruplar şeklinde sınıflandığı da görülmektedir.

İş Grubu Nedir?

Gruplar sosyal bilimciler tarafından çeşitli şekillerde sınıflandırılmakta ve incelenmekteyse de amaca uygunluk açısından burada sözkonusu edilecek olan iş gruplandır. Çünkü iş grupları,

Örgütlerin kaçınılmaz birimleridir.
Çalışanların kişilik gelişim ve değişimlerinde önemli rol oynarlar.
Örgütlerdeki sosyalleşme ve kontrol süreçlerinde önemli payları vardır.
Küçük çapta birer sosyal sistem olarak pek çok açıdan örgüte benzer özellikler taşırlar.
Örgüt yönetimi açısından değerlendirilebilecek güçlü motivasyon unsurlarıdır.

İş grupları üyelerin atanması yoluyla oluşan biçimsel gruplardır. Örneğin Muhasebe Müdürü, İnsan Kaynakları Müdürü gibi… Yapılan işin niteliği ve kullanılan teknoloji iş grubunun bireyleri arasındaki ve o grubun diğer gruplarla ilişkilerini belirleyen önemli unsurlardır. Öteyandan grup deneticisi yani amir diye adlandırılan kişinin yöneticilik becerileri de grup ilişkilerinde hayati rol oynar. Grubunu iyi tanıyarak ko¬numsal şartlarla yöneticilik becerilerini uyumlu bir biçimde harmanlayabilen yöneticinin denetiminde çalışan kişiler sosyal destek, kendine güven, sevgi ve saygı gibi gereksinimlerini grup içinde tatmin edebilir. Bu durumda başlangıçtaki biçimsel grupla, zamanla oluşan duygusal grubun sınırlan üst üste çakışarak birleşir. Böyle bir grupta bir takım ruhu ve bağlılık egemendir.

OKU  Çalışanları Motive Eden Söz ve Davranışlar

İş gruplarının yerimli ve etkili olmasında bağlılık unsurunun yanısıra örgüt amaçlarının benimsenmesinin de önemi vardır. Aslında bu iki faktörün etkisini birlikte yorumlamak gerekir. Çünkü yalnızca bağlılığın veya örgüt amaçlarının benimsenmesinin yüksek oluşu tek başına yeterli olmayıp ancak ikisinin ortak varlığı örgüt için yararlı grupları yaratır.

Bağlılık « bir grubun üyeleri arasındaki karşılıklı olumlu tutumların gücü» olarak tanımlanabilir. Grubun değerleri ne ölçüde paylaşılıyorsa bağlılık da o ölçüde artar. Bağllılık düzeyi yüksek olan gruplarda üyeler olaylar karşısında ortak davranışlarda bulunurlar. Grup bir bütünmüş gibi tepki verir.
«Sıkıca bağlı» gruplar örgütler için yararlı olmakla birlikte grup işbirliğinin yöneldiği doğrultu önemlidir. Ortak tutum ve davranışlar örgüt amaçlarına yönelik olduğu takdirde, bu, örgüt açısından olumlu ve işlevsel bir işbirliğidir. Öte yandan örgüt amaçlarını benimsememiş bir grubun işbirliği ise örgüt için tehlikeli ve yıkıcı olabilir.

O halde örgüt yönetimlerinin amacı bağlılık düzeyleri yüksek ve ortak çabaları örgüt amaçlarına yönelik iş grupları yaratmaya ve yaşatmaya çalışmak olmalıdır. Dolayısıyla günümüzün yöneticilerini en çok düşündüren ve sosyal bilimcilerin sürekli araştırmakta olduğu konu budur : «İşbirliği düzeyi yüksek ve örgüt amaçlarıyla özdeşleşmiş iş grupları nasıl yaratılabilir? »

Bu noktaya gelindiğinde öncelikle “yönetim” “yönetici” “önder” gibi kavramları yeniden araştırmak ve düşünmekte yarar olacaktır.