İçindekiler
Bankalar kredi kullandıracakları müşterilerin bazı kriterleri taşıyor olmasını beklerler. Bu kriterler farklı şekillerde sınıflandırılabilirse de temel olarak aynı konuları kapsar. Bu kriterler; kapasite, karakter, teminat, sermaye ve ekonomik koşullardır. Bu 5 kriter bir araya geldiğinde kişi veya şirketin kredi değerliliği ortaya çıkar. Ayrıca mevzuata göre kredi kullanacak kişinin belli kredi notu sahibi olması beklenir.

Kredi Değerliliğini Oluşturan Hususların incelenmesi:
Kapasite:
Bankadan kredi isteyen kişi veya işletmenin borçlarını ödemek için yeni fon yaratma gücünü ifade eder. Kişinin gelir veya maaşının kredi borçlarını ödemek için yeterli olması önemlidir. Söz konusu borçlu işletme ise karlılık ve borçlarını çevirebilme yeteneği önemlidir.
Karakter:
Borçlunun kredi borçlarını ödeme alışkanlığı, geçmişte kullandığı kredileri düzenli ödeyip ödemediği, fazla borcunun bulunup bulunmadığı dikkate alınır.
Teminat:
Kredi değerliliği incelemesinde en fazla önem taşıyan hususların başında gelir. Borçlu borcunu ödeyemez duruma gelirse, alacakların tahsil edilebileceği kefiller, ipotek, rehin gibi unsurlar kredi kullandırma aşamasında titizlikle değerlendirilir.
Sermaye:
Bir işletmenin devamlılığını sağlayan en temel kaynak sermayedir. Likit olması, yeterliliği, borçları karşılama oranı, faaliyetlerden sağlanan kâra oranı, ortakların sermaye taahhütlerini yerine getirip getirmemeleri sermaye değerlendirmesinde dikkate alınır.
Ekonomik koşullar:
Kredi verilecek kişinin kaç yıldır aynı işte çalıştığı, işten çıkarılma olasılığı, unvanı ve maaşı, çalıştığı sektörün durumu dikkate alınır. Kredi bir işletmeye veriliyorsa; ülke ve Dünya’daki ekonomik konjonktür, şirketin bulunduğu sektördeki durumu, rekabet olanakları, teknoloji, yurt içi ve yurt dışı satış olanakları, hammadde durumu, Pazar payı, üretim kalitesi, grev riski gibi koşullar değerlendirilerek nihai kredi verme kararı oluşturulur.
Banka kredi tahsis ederken karlılığı önemser. Ancak, en fazla önem verdiği husus verdiği kredinin tahsil edilebilir olmasıdır. Tahsil edilemeyen alacaklar banka bilançoları için çok olumsuz kalemlerdir. Bankalar faaliyetlerini başkalarından para toplayarak sürdüren kurumlar oldukları için bilançolarında tahsil edilemeyen alacak bulunmasını istemezler. Zira alacaklarını tahsil edemeyen bankalar kötü yönetilen, riski bankalar olarak değerlendirilir ve kreditörler tarafından olumsuz algılanır. Bu nedenle kredi değerliliği banka ilgili birimleri tarafından hassasiyetle ölçülmeye çalışılır.
Yorumlar kapalı.